Home

  Welcome Message   

Syriac Orthodox Church of Antioch
 Archdiocese of the Western United States

 


Organizations
 

 

 

Life of Jesus

 

 

Bible

 

 


Home

Biz insanlar, O\'nun sevgisinde birleşirsek....!!!

January,1 2015

İnanıyorum ki, biz insanlar, O'nun yaratıcı sevgisinde birleşirsek, Rab aramızda olacak.

Farklı inançlar, farklı kültürler olsa bile, medeniyet birdir. Tektir. O da insanlığın ortak medeniyetidir. Doğu-Batı’nın kültürel etkileşiminden beslenmiş olan medeniyettir.

Medeniyet, hayata canlılık kazandırma, geliştirme anlamında hayata hizmet etme çabasıdır. Mutlak Hakikat’ın ruhuna ve hayatın hakikatine ulaşma sevgisidir. İnsana, doğaya, bütün varlığa samimi bir ruhla selam verme aşkıdır. Başta Adem Oğlu olmak üzere, kainattaki bütün varlığı kabullenme, tamamlama, geliştirme maratonudur. Yaratıcı Ruh’un kaynağından türediğinden yok edici güdülere sahip değildir. Devamlı var eder. Yaşatır. Geliştirir. Büyütür.

Tarihsel katmanların bir grameri olan Mardin, hayatın hakikatine ve hakikatin hayatına hizmet etmiş, kadim bir medeniyetin adıdır. Tarihsel-kültürel-ruhsal derinliğinde hayat sunan doğurgan bir rahim gibiydi Mardin ruhu, Turabdin yöresi…

Mardin ruhu organik bir ruhtur. Ama samimi bir farkındalıkla buluşmalı, gelişmeli/geliştirilmelidir. Esas olan insan yaşamını ve onurunu korumak olduğuna göre, büyüme adına mevcut anlamlar içinde ‘‘yeniyi’’ bulmak; kendi ‘‘yenisini’’ geliştirmek için ‘kendi tezini’ yaratabilirse MARDİN, bir ufuk, bir çıkış noktası olabilir bazı alanlardaki aksaklıklara, tıkanıklıklara.

Mardin ruhu taşıdığı inceliklerle çok boyutlu, çok damarlı, çok nüanslıdır. Tarihin derinliğinden günümüze gelen; bu ruhu var eden çoğulcu mirasın içinde, devamlı farklı inançlar, farklı etnik yapılar, farklı kültürler, farklı ruhani gelenekler var olmuştur. Mardin’in farklı boyutları, farklı sosyal yapıları, sinerji yarattığı dönemlerde, Mardin ruhu güçlenmiş, hayata pozitif değerler katmıştır. Bu ruhu oluşturan ana unsurlar arasındaki uyum ve sinerji kaybolunca, sosyal kırılmalar ve savrulmalar yaşanmıştır.

Medeniyetin öncüleri arasında yer alan Mardin ruhu ortak bir mirastır. Süryani boyutu açısından, Mardin ruhu demek, benim için zenginlik ve servet dolu kapalı bir sandığın açılması demektir. Turabdin ruhu demektir. Hatta Behtnahrin (Mezopotmaya)’nın üretken ve duru ruhu demektir. Medeniyettir. Sanatsal hünere sahip bir kültürdür. İnsanlıktır. Düşüncenin gelişmişliğidir. Demokratik ve çoğulcu ruhtur. Samimiyetle değerlerin içini doldurmaktır. Kadim bir kültürden gelen edip ve adap ruhudur. Cefayla hemhal, hemdert olan vefa ruhudur. Hayatın değişkenliği içinde değişmemesi gereken değerlere hizmet etmek demektir.

Benim için Mardin ruhu demek, tarihsel derinliktir. Vakur duruşuyla Mardin’in tanınma çabalarına katkı sunan Deyrulzafaran Manastırını var eden ruhtur. Midyat ile özdeşleşme ruhudur. Hah (Anıtlı) Meryemana Manastırı, Mor Gabriel Manastırı, Midyat Mor Hobel ve Mor Abrohom Manastırı, Salhe (Barıştepe) Mor Yakup Manastırının tarihsel benliğinde yatan yaratıcı ruhtur. Tur İzlo (Bagok)’daki gömülü anlamların medeni dünyaya verdiği gülücüklerdir. Mor Evgin Manastırının sevecen ve kuşatıcı ruhudur. Tarihteki Nusaybin Okulunu selamlama ve anlama ruhudur. Metropolit Hanna Dolabani’yi hissetme ruhudur.

Bunların ötesinde benim için Mardin ruhu, mağduriyetler ve dertlerle yüzleşen bir ruhtur. Tahakkümü hiçbir şekilde yüceltmeyen ruhtur. Üstünlüğe, sömürüye ve kibire hizmet etmeyen, kişisel mutlaklaştırmayı aşan sakin bir ruhtur. Hizmetkar güdüleri kutsayan bir ruhtur. İnsanların zaaflarından ve çelişkilerinden beslenmeyen kucaklayıcı bir ruhtur.

Benim için Mardin ruhu, küçüklük ne denli büyük ve madun ise, o küçüklüğe ve o maduniyete o denli değer veren ruhtur. Mana dünyası geniş ve gelişkin sade ruhtur. Yabancıları ve misafirleri iyi ağırlama ruhudur. Açlara yemek, susamışlara su, fakirlere yardım veren ruhtur. Hastaları ve cezaevindekileri ziyaret eden ruhtur. Gençleri geleceğe hazırlayanlara, hayatı anlamlandıranlara ve yardımlaşanlara güç veren ruhtur. Tek kelimeyle benim için Mardin ruhu demek, şefkat hissiyatıyla dolu yaşam sever ve barış sever olmak demektir.

Çünkü Mardin bir kalp gibidir. Düşünce kalple birleştiği zaman hayata ruh üflemeye başlar. Onun içindir ki, Mardin coğrafyasında yetişmiş bir Süryani edip ve düşünür ‘tkhus huşobayk lvoth lebokh=düşüncelerini kalbine yolla’ demiştir. Kalp merhamet ve şefkatın yeridir. Özgürleştirici bir organdır. Büyüttüğü vicdanla, Adem Oğlunu ‘Rab ve İnsan sevgisinin’ çizgisinde tutarak ona hayatta yükselme merdivenlerini sunar.

Bu düşüncelerle 2015 yılına girerken, sadece yeni umut ve beklentilerim için sevinmiyorum: Herkes adına, bütün bölgeye, özellikle MARDİN’e doğabilecek yeni fırsatlar adına seviniyorum. Yeryüzünde evrensel kardeşliğin ve küresel barışın tesisi için güncelleşebilecek sorumluluklar adına seviniyorum. Ve her şeyin ötesinde, insanlar-kurumlar, aynı organizmanın farklı organları gibi hayata hizmet edebilirse, 'sosyal olgunluğun' ve 'biz bilincinin' pekişeceğini düşündüğüm için seviniyorum. Çünkü, insanlar, sevgileriyle, bilgileriyle, inançlarıyla, umutlarıyla ve de farklılıklarıyla sinerji yarattığı zaman hayat anlam kazanır. Demokratik olgunluk pekişir.

Unutulmamalıdır ki, dünyada tam sahiplenme yok. Çünkü bizim olduğunu düşündüğümüz şeyler, bir çırpıda bizim olmaktan çıkabilir. Ve mükemmel olmadığımızdan yitirdiklerimizle, üzüntülerimizle baş başa kalırız. İşte onun için, diyorum ki; biz insanlar, bu dünyaya, birbirimizi sevgi ile tamamlamaya, saygı ile geliştirmeye, sorumluluk bilinciyle yapılandırmaya geldik. Bunun bilincinde yaşamanın yollarını aramalıyız. Her yerde ve her koşulda hayatın, karşılıklı bağımlılık ilkesiyle devam ettiğini unutmadan, hayata dair görevlerimizi yerine getirmeye çaba göstermeliyiz. Gönüllerimizin kapılarını karşılıklı diyaloglara açtığımızda, hayata sıkıntı veren, önyargı ve olumsuz koşullanmalardan kurtulur, monologlardan sıyrılmış oluruz. Dinginlik ve esenlik içinse, ruhumuz, bedenimizin şöförü olmalıdır. Manevi değerlendirmeler yapmayı geliştirmeliyiz. Çünkü, manevi benliklerini bulan insanlar,’var olmakla’; manevi benliğini keşfedemeyenlerse, ’sahip olmakla’ kimliklerini bulurlar. Var olmakla kimlik bulanlar, değerlidir. Hayata birer armağan olarak eklemlenirler. Sahip olmakla kimlik bulanlarsa, yalnızca önemlidir.

Unutulmasın ki, istikrar ve huzur, insanın her istediğini yapmakta değildir. Özgürlük ve özgünlüktedir. Özdenetim ruhundadır. Sorumlu ve yapıcı davranarak başkasına istemediğini yaptırmamaktır.

2015 yılı insanlık alemine hayırlı ve bereketli olsun. Barış sürecinin zorlu maratonuna girmiş olan Türkiye’ye, devlet organlarına, sivil toplum örgütlerine; Mardin’in bütün kurumlarına başarı; Suriye ve Irak’ta yaşanan dramatik acıların dinmesine ve derin yaraların sarılmasına etkin bir vesile olmasını temenni ederim.

Arzum ve beklentim; paradigma değişikliği yaşatacak zihinsel dönüşüm ve demokratik reformlarla cömert bir yıl olmasıdır.

Yadigar ve tarihsel miras olan Mardin Ruhuna selam olsun.

Şato Brikhto.. Haye Takne.. Şayno Şalmo.. Burkotho lkul..

Saygılarımla.
Malfono Yusuf Beğtaş




 

Latest Burbank, California, weather


The Western Archdiocese of the Syriac Orthodox Church of Antioch, providing spiritual guidance and leadership to the Syriac Orthodox community, is a 501 (c) (3) non-profit, tax-exempt organization comprised of 18 churches and parishes in 17 western states. It was established in 1952 as the Archdiocese of the Syrian Orthodox Church encompassing the entire United States and Canada. In November 1995 by the Holy Synod, the Western Archdiocese was formed to exclusively serve the 17 states of the western half United States.


417 E. Fairmount Rd., Burbank, CA 91501
Tel: (818) 845-5089 Fax: (818) 953-7203
E-mail: bishopric@soc-wus.org

 

� Copyright 2010 Syriac Orthodox Church of Antioch -  Archdiocese of the Western United States